23 Ocak 2009 Cuma

Sen Adam Gibi Yaşamanın Bedelini Biz Senin Bedenini Vurup Sırtımıza!

Ortaokuldaydım, Türkçe öğretmenim bu şiiri elime tutuşturup, bu şiiri sen okuyacaksın dediğinde. İlk okumamda tuhaf bir şekilde etkilenmiştim. 2. okuyuşumda şiiri ezberlemiştim bile! Sınıfıma döndüğümde arkadaşlarıma şiiri göstererek bunu okuyacağımı söyledim. Dinlemek istediler, okudum. Sonra neredeyse her gün derse girmeden önce ayin gibi okuttular bana şiiri. Neredeyse hepsi ezberledi. Kalabalığa karşı şiir okumaya alışkındım ama bu şiir benim için ayrıydı. Aradan yıllar geçti ama hala ezberimde şimdi daha başka etkiliyor, başka yerlere götürüyor beni
Koca Reis
Hey gidi koca reis
Gidiyorsun ha
Sen adam gibi yaşamanın bedelini
Biz senin bedenini vurup sırtımıza
Gidiyorsun ha
Ne diyeyim şimdi; iyi mi ettin diyeyim
Kalan, kalan yok be reis
Hani, birkaç küçük anı, birkaç hatıra
İçimde tuhaf bir his
Sana geldi diyor belki de şimdi sıra
Pekâlâ, baş üstüne
Ölüm çoktan kabulüm
Nasıl olsa çocuklar büyüdü
Üç buçuk emekli aylığımda geçinir gider karım
Lakin benim korkum
Şiirlerim kalır diye yarım
Satılır diye bir mahalle bakkalına kitaplarım
Zeytin sarılır, helva sarılır
Kalırsa duvarda bir resmim kalır
Belki kapı zilinde bir müddet ismim
Sonra, sonra unutulur gider cismim dahi
Hey gidi koca reis
Gidiyor musun sahi?
Hatırlar mısın? Aynı yıl bitirmiştik okulu
Senin tayının Anadolu"ya çıkmıştı da
Giderim ulan demiştin, güle oynaya giderim
Bizi vatan haini ilan edip
Ve güle oynaya gitmiştin, bir akşam treniyle
Gerçi sık, sık mektuplaşır
Oraları anlatırdın bizlere
Değişmeli derdin, değişmeli buraların makûs talihi
Oralardan yine öğretmenle evlenmiştin
Çağırmıştın da gelememiştik be koca reis
İş güç işte biraz da bahane
Kızmıştın, hatırlar mısın, ulan demiştin;
Siz benim cenazeme de gelmezsiniz
Geldik, geldik be koca reis, geldik
Sen adam gibi yaşamanın bedelini
Biz senin bedenini vurup sırtımıza
Gidiyor musun sahi?
Ne hikmetse en çokta bana kızardın
Bırak derdin, şu aşk meşk şiirlerini
Yazacaksan ulan, memleket meselelerini yaz
Öyle Erenköy"de oturup
Köylü geldim, köylü gideceğim hikâyelerini kimse yemez
Buralar yok yoksul, buralarda akşamlar ayaz
Buralara ne kimse geliyor, ne yaz
Tutturmuşsunuz, varsa yoksa bizim kuşak
İnsan insanlarına olmalı, taşına toprağına olmalı
İnsan vatanına olmalı uşak
Gelmeyin ulan, gelmeyin derdin, ölümümde dahi
Geldik be koca reis, geldik
Sen adam gibi yaşamanın bedelini
Biz senin bedenini vurup sırtımıza
Gidiyor musun sahi?
Kalan, kalan yok be reis
Satılır palton bir eskiciye
Kömürlüğe atılır haftasına masan
Kalırsa duvarda bir resmin kalır
Belki, belki kapı zilinde bir müddet ismin.
Mehmet Çetin - Sürgünde

0 Comments: