28 Kasım 2008 Cuma

Güler Ocakbaşı- Elmadağ




Dün akşam Onur, kardeşcezim Özgün ve kızarkadaşı Müge ile Elmadağ'da Güler Ocakbaşı diye bir yere gittik. ilk başta minicik bir yer gibi geldi, meğer üst katı da varmış. Neyse, oturur oturmaz mezeler gelmeye başladı. Öğle yemeğimi 13.00 da yemiştim ve Güler' e gittiğimizde kurtlar gibi açtım:) hıımmm bi taraftan mezeleri götürüp, bi taraftan da ocakbaşından gelen miss gibi kebap kokuları içimize çektip ne yiyeceğimize karar vermeye çalıştık. Mezeleri oldukça lezzetliydi. Masamızın ağır abileri fıstıklı kebap , kanat ve küçük efe rakı istediler. Biz de light colayla onlara eşlik ettik.

Siparişimiz, ortaya gelecek dedi Özgün. Zannediyorum ki şöle bol bol gelecek. Masaya gelen benim 1,5 porsiyon olarak bildiğim fıstıklı kebap ve 8 tane kanattı. Doymadığımdan değil ama az geldi. Şaşırdım :) etin tadı mükemmeldi, kanat ise bildiğimiz kanat işte. Müge ve ben doyduk ama bizim ağır abilerin dişinin kavuğuna yetmedi tabi masaya gelenler. Hemen bi işaret çekildi garsona " abi bize bi kanat daha at" die. Bu arada Güler Ocakbaşında müzik yok. Arada birileri mırıldanıyor ya da bazen uzaktan bi müzik sesi geliyor ama kim ne söylüyor pek anlaşılmıyor.

Gelen kanatları da mideye indiren beyler meyve tabağından da mahrum kalmadılar tabi. Bir tabağa serpiştirilmiş mandalina, armut, elma vb. meyvenin ortasına da dondurma kasesinin içinde üzerinde kaymak ve bal olan dilimlenmiş muz ile servis edildi meyve tabağımız.

Bol kahkahalı, dedikodulu ve lezzetli akşam yemeğimizin hesabı 130 YTL idi. Gecenin sonunda karnımızın doymasının verdiği bir ağırlık vardı ama güzel bir akşam geçirdiğimiz için mutluyduk.

26 Kasım 2008 Çarşamba

Aşkın gözü kör mü acaba ???




Tamam.

Kabul ediyorum.

Aşık olunca insanın gözü hiçbir şey görmez, ne yaptığını bilmez, ondan başka bir şey düşünemez, onunla yatar onunla kalkar, her gördüğünü o sanar, arkadaşlarını onu anlatmaktan bunaltır ve bu böyle uzar gider.....

Peki...

Bu saftirik aşık bunları yaşarken "o" dediğimiz şahıs ne yapıyor acaba ??



Platonik bir aşksa; zavallı O' nun hiç haberi yoktur bunlardan. Muhtemelen sessiz sedasız yaşamına devam ediyor, geziyor, tozuyordur. Hatta, görüşüyorlarsa bizim plotonikle ve başkalarının gözüne daha tatlı bakıyorsa bizim aşık içten içe kahroluyor ama kopamıyordur. Ne yapacağını bilemez halde düşünüp duruyordur;


  • Beni sevmiyor, sevmeyecek. Benim aşkımın farkında diil. (Belli olmaz şekerim inancını yitirme)

  • Ama sevmese sabah uyanır uyanmaz aramazdı. ( Dünden planı hazırdır canım onun. Muhtemelen arkadaşları onu ekmiştir. EE seninle de güzel vakit geçirio neden aramasın :))

  • Sürekli buluşmak istemezdi. ( e canım her dediğini yapıyorsun, ağzının içine bakıyorsun. Kim istemz ki şımartılmayı )

  • Annesi beni kahvaltıya çağırdı. ( çocuğunun arkadaşını yakından tanımak istemiş olamaz mı ? )

  • Sen ne dersen de bana değer veriyor. Bir gün ona olan aşkımı öğrenecek. O da beni sevecek. Çok mutlu olacağız çoookkk. ( Peki. Dediğin gibi seni, aylardır- yıllardır yanı başında olan seni bir anda farkedip, aşık olabilir. Ne yapacaksın peki ona aşkını mı ilan edeceksin? Yoksa bir kaç yıl- ay daha onun seni farketmesini mi bekleyeceksin? )


Neyse..



Ya "O" bu ilginin farkındaysa, bile bile görüşüyor, bundan büyük haz duyuyor ama bi taraftan da bizimkiyle bir ilişki istemiyorsa?



Ya sölemişse bizim kör aşık "Onu" sevdiğini. Ve "O" ile bir ilişki yaşıyormuş gibilerse ama bunu kimse bilmiyorsa!



Olmaz olmaz demeyin. Oluyor. Neler oluyor, neler yaşanıyor bu hayatta. Bu örnekleri yaşayan ve sonunda o meşhur "O" nun aklı başına gelip, yanındakinin bir anda farkına varıp, aşkların en büyüğünü de yaşayabiliyor. Bunun tam tersi olup yine meşhur " O" nun arkasına bakmadan kaçtığı da ..



Aşkın gözü körse, aşk engel tanımıyorsa buna katlanılabilir öyle mi ? Benim aşkım ikimize de yeter diyerek, onun sevmediği gerçeğini görmezden mi geleceğiz? Ya bir gün severse düşüncesiyle, o günün gelmesi mi beklenmeli.?



Kaç kişi yapabilir? Kendini yok sayıp, hayatını sevdiğine kaç kişi adayabilir? Ne kadar bekleyebilir?



Ya sevgin onu sana döndürürse gerçekten.



Ya sonsuza kadar kaybedersen



Senin aşkının gözü ne kadar kör acaba ??



25 Kasım 2008 Salı

Hoşgeldin Ben

Hep aklımda olan ama bir türlü oluşturamadığım bloğuma sonunda kavuştum. Tabi yine biricik arkadaşım Yonca'nın katkılarıyla

Hıımmm burda neler mi olacak ?? Şimdilik bunu ben de bilmiyorum. Sanırım doğaçlama olacak :))