26 Şubat 2009 Perşembe

Bitik Tugbisimm İyice Bitti Sesini Duyan Yok

İlaçları kullanmaya devam ediyorum. İnanılmaz bir mide bulantısı var. Halsizliği söylemiyorum bile, işten çıkıp eve kendimi zor atıyorum. 3 günde 3 kilo verdim. Aslında iyi de oldu kilo almıştım bu aralar, onlardan kurtulmama yarasın bari bu eziyet. Bu kadar kilo vermeme neden olan ilaçta midem için olan helipak ve şeker yüklemesinden sonra şeker hastası olmanın sınırında çıktığım için doktorum tarafından verilen Glucophage. Geçen gün nedir bu ilaç, kimlere nasıl yaramış diye bakınırken gördüm ki insanlar bu ilaçla iğne ipliğe dönmüş. Hemen atlamasın kimse doktor tarafından verilmediğinde komaya sokup ölüme bile neden oluyormuş. Benden söylemesi.


Bu aralar kendimi yine filmlere ve dizilere verdim. Bu hafta izlediğim filmler şöyle efendim :


  • The Crious Case of Benjamin Button

  • Slumdog Millionaire

  • The Reader

3 film de çok iyi kurgulanmıştı ve birbirinden güzeldi.



  • Recep İvedik

  • Güz Sancısı

Dönem filmlerinin, Beren Saat'in ve Tomris Giritlioğlu'nun hastası olan biri olarak Güz Sancısına gitmemek omazdı. Beğendim çok iyi işlenmiş ama belki de beklentilerimi çok yüksek tuttuğum için istediğim hazı alamadım filmden. Bu demek değil ki kötü bir filmdi. Bence mutlaka izlenmeli!


Recep İvedik hakkında bir şey yazmak bile istemiyorum. İşte bildiğimiz hanzo, dağdan kaçmış bir ayıcığın hikayesi. Şahan'ın bu ayılığını seviyorum diyemiyeceğim ancak etrafımızda bu tiplerden çok mu var, gözümüz mü alıştı bilmiyorum ama bazen sempatik geliyor. Bahsettiğim şeyin film boyunca 80 yaşındaki ninesiyle birlikte bol bol ettiği küfürler olmadığına eminim.


Bu hafta izlediğim dizilere ile şöyle:



  • Tabiki Lost

  • Tru Blood

  • Dead like me

İşler iyice garipleşti Lost'ta her şey yavaş yavaş yerine oturuyor gibi bakalım bugün düşecek yeni bölüm çok heyecanlıyım. Tru Blood baya ilgimi çekti supernatural'a benzetmeye çalışmışlar hadi bakalım 1. sezon bitti tatildeymiş şimdi. Dead like me 'ye yeni başladım 3 bölüm izledim. 18 yaşındaki bir kız ölüyor ( ki bence hayattayken de ölü gibiydi) ve ruh alıcı olarak ölümsüz oluyor. Daha pek zevk alamadım ileriki bölümlere göre bakıcaz artık.


Film izlemekten ve bu iğrenç haplardan dolayı kaymış bir halde geziyorum etrafta, allahım bitsin bu çile!

17 Şubat 2009 Salı

Doktora Gittim Hasta Oldum

Senden uzakta kaldığım günlerde öyle kötü zaman geçirdim ki anlatamam. Öğrenciler ara tatile girdi diye biz de kendimize tatil vermiştik. Haftanın 2 günü okula gittim, güya geri kalan günlerde dinlenecektim. Nerdeee! Sabahtan akşama kadar hastane köşelerinde süründüm. Canım arkadaşım iyiki yanımdaydı da zaman biraz olsun geçti. Tahlillerimi yaptırdım. Kolestrolüm yüksek çıktı, diğer değerler normaldi. Midemden çok şikayet ediyordum , böyle ağrılar giriyordu gece, yanmalar falan oluyordu hastanede buluyordum kendimi. Neyse endoskopi yapıldı. öyle korkuyordum ki boru sokacaklar boğazımdan diye. Ya midem bulanırsa ya kusarsam diye düşünüp korkuyla ve sürekli google'dan nasıl bir işlemmiş bu diye kıvranırken büyük gün geldi çattı. Amerikan hastanesinde yaptırdım endoskopiyi sevgilim ve canım arkadaşım yalnız bırakmadılar beni. Zaten doktor da uyarmıştı, sizi eve götürmek için yanınızda biri olması gerekiyor demişti. Neyse benim randevu saatim geldi. Hemşire çağırdı yanına ellerim buz gibi, içimden birşeyler kopuyor sanki. Kurbanlık koyun gibi arkamı dönüp bakıyorum benimkilere:)

-Hemşire hanım gelemezler mi yanıma en azından biri yanımda olsaydı.

- Hemşire gülerek: Merak etmeyin siz bir şey hissetmeyeceksiniz. ( kimbilir kimlerle uğraşıyor sabahtan akşama kadar.)

- ama ama ben biraz tedirginim aslında daha çok korkuyorum diyebilirim.

- Farkındayım. Hiç korkulacak bir şey değil, rahatlayın lütfen.

-Çarpıntım var şuan bir şey olur mu ? Bir de ben sigara içtim yaklaşık 1 saat önce bir etkisi olur mu ?

- yok bi etkisi olmaz. üstünüzdekileri çıkarın lütfen ben de hem tansiyonuzu ölçüp, hem de size işlemi anlatayım.

- Tamam.

Küçük bir odaya aldılar ilk gördüğüm şey bana girecek olan hortumdu. Siyah uzun bir şey sonra midemin fotolarında da gördüm aynı boruyu. doktor hastasının yanında olduğu için baya bekledim o küçük odada. Kalp atışlarımı dinlemek için böle minik minik şeyler taktılar orama burama, kolumda tansiyon aleti belli zamanlarda şişiyor ölçüyor falan dedim ben gidiyorum heralde bildiğin ameliyata alıyorlar beni. Makinadan kalp atışlarıma bakıyorum böle ben bunları düşünürken yükselio yükselio sonra kendimi kontrol ediyorum sakinleştiriyorum iniyor falan biraz eğleniyordum sanırım :) neyse geldi doktor bi iki bişeyler söledi bilmem ne yapın dedi. aradan 15 dk falan geçmiş ben uyandım. odaya aıyorlardı. Hemşire bir şeyler söyledi. benden gelen tepkiler aynen şöyleydi

- ama ama ben uyumadım ki! bana bir şey yapmadınız.

- Bir şey hissetmediniz değil mi? Bakın çabucak bitti bile.

- Ben bekliyordum orada. Endoskopi falan yapılmadı daha bana

- Böyle inanmayan hastalarımız oluyor allahtan kanıtımız var. Siz şimdi dinlenin burada size midenizin fotolarını göstericez falan dedi.

Sonra bi erkek hemşire ilgilendi benle adama sürekli ben çok iyiyim kalkabilirim. Artık gideyim mi ben ? falan diyodum bi taraftan da uyukluyordum. Yanıma sevgilimi göndermişler nasıl bulantısı var mı diye sormaya geliyor ben sesi duyuyorum gideyim mi artık diyordum. Neyse bi kalkalım falan dedi erkek hemşire. Kalktım

- Bak iyiyim ben işte hadi gidelim demeye başladım

- erkek hemşire: iyisiniz tabi ama bakın sendeliyorsunuz diyor.

benim kafa bi dünya cidden yürüyemiyorum bildiğin sarhoş gibiyim.

Neyse zorla beklettiler sonra doktorun yanına götürdüler işte orda ne konuştuğumu kadının ne dediğini pek hatırlamıyorum. Tek hatırladığım

-Midenizde ; ülser başlangıcı, reflü, gastrit ve mikrop var. Midenizden şikayet etmeniz çok normal.

Zaten bu cümleyi duymam yeterliydi, her şeyin özetiydi bu cümle. Kalktık gittik bin tane ilaç kullanıyorum şimdi. Bir sürü de yan etkileri var genelde aptal aptal dolaşıyorum, halsiz oluyorum, birden ateşleniyorum falan filan. Bu mikrobun öldürülmesi şart dedi doktor, midede çok güçlüymüş bu pis yaratık bi dışarda bi halt değilmiş. Herkeste olabilirmiş tükürük ve yakın temasta başkalarına geçirme ihtimalin yüksekmiş. Ayy kimden geldi acaba bu mikrobik bana :(

İşte çok güçlendiği için içerde ileride mide kanserine neden oluyormuş aaa bi de midemde fıtık varmış sölemeyi unuttum o da yemekten sonra sırtüstü uzanınca oluyormuş, kusmaktan oluyormuş ayy unuttum daha bi kaç tane daha sebebi vardı.

8 senedir doktora gitmiyordum. Yani kontrol amaçlı doktora gitmem hep ya yarı baygın sedye üstünde olmuştur ya ada bi yakınımın kucağında. İyiki de gitmemişim doktora gittim hasta oldum. Bir de kaptım şifayı zaten üstüne nezlemsi bir şey oldum. Off off tam bir eziyetti yani şimdi yazı çok uzun olmasın diye yazamıyorum 2 haftalık hasytane ziyareti bu kadar kısa olacak değil ya daha neler var aslında.

2 Şubat 2009 Pazartesi

Bir Daha Ölmek

Eski evimizde yatağımın karşısındaki duvara yazmıştım bu şiiri. Okumadan uyuyamazdım. Bugünlerde içimden sürekli bu şiiri okuyorum. Hayırdır inşallah!


o yaşamak kadar güzel kadın
bana ölümü hatırlatıyor
onu her gördüğümde
´´ya ölürsem´´ diyordum
ya ölürsem
bu kadın benim için ağlarsa
bilsem bana acımayacağını
beni unutacağını bilsem
bu kadar ölümü düşünmezdim
o yaşadıkça ölüme inanasım geliyor
cenazeme çiçek göndermeyin
çünkü o zaman tabutumda olmayacağım
kalabalık arasında sizde varsınız
bilin ki yanınızdayım
mezarlığa kadar yürüyeceğiz el ele
avuçlarımızda bütün sıcaklığımız
öyle şiirler okuyacağım ki size
öldüğüme inanmayacaksınız
bembeyaz bir kefene saracaksınız beni
ölmeyeceğim
tahta bir tabuta koyacaksınız beni
ölmeyeceğim
üzerime toprak atacaksınız kürek kürek
yine ölmeyeceğim
sonra sağır sessizliği içinde zamanın
bir bir bırakıp gideceksiniz beni
ölmekten beter olacağım
demek o beni sevmiyor
demek o beni anlamıyor
bana içkimi verin
bana kadehimi verin
bana ellerimi verin
onun şerefine kadeh kaldırır gibi
bir daha
bir daha ölmek istiyorum

Ümit Yaşar Oğuzcan