Bu hafta zaman nasıl geçti hiç anlamadım. Pazartesi notları verdik, öğrencilerin projelerini düzenledik. Salı günü spora başladım. 50 dk yürüdüm, 20 dk bisiklet çevirdim. Hamlaşmışım walla. Kış bitiyor sıkılaşmak lazım.
29 Ocak 2009 Perşembe
Çok Çalıştım Bu Hafta Çoookkk :))
Gönderen tugbisimm zaman: 09:34 1 yorum
Etiketler: canım çıkacak, koşturmaca, öldüm yorgunluktan, spor, yemek, yüzme
23 Ocak 2009 Cuma
Sen Adam Gibi Yaşamanın Bedelini Biz Senin Bedenini Vurup Sırtımıza!
Gönderen tugbisimm zaman: 10:46 0 yorum
Etiketler: koca reis, mehmet çetin, şiir
21 Ocak 2009 Çarşamba
Meğer Bildiğimiz Yoga Değilmiş...
Bugün hangi bloğu açtıysam ya rejimden ya da platesten bahsediyordu:)) Kış geldi yazın verilen kilolar yavaş yavaş alınmaya başlandı sanırım. Üşüyünce vücut yağ yakar falan sanıyordum ben. Meğer soğukta bizim akıllı vücut yağı depoluyormuş. Daha soğuk olur yakıtımı hazırlayayım mı diyor ne :) Bu yüzden kışın yağ bağlıyor yazın ise su kaybettiğimiz için süzülüyormuşuz:)) Bunu öğrendiğimde baya hüsrana uğramıştım ben.
16 Ocak 2009 Cuma
En iyi dostluklar çocukken edindiğimiz dostluklarmış
Nejat Yavaşoğulları - Yalnız Kalma Bu Dünyada
İş, güç yorgunluk derken gitmeye zaman bulamadığım anneciğimin ve babacığımın yanındaydım geçen hafta sonu. Döneli bir hafta oldu annemin kokusunu alabiliyorum hala :( Tekirdağ benim için sığınak sürekli yaşamayıp böyle arada gittiğimde huzur buluyorum orada. Tekirdağ küçük bir yer, herkes birbirini tanır orada. Gizli saklı bir şey yapamazsınız çünkü mutlaka bir tanıdık görür uçurur haberi ailenize :) öyle sinemaya gidiyorum diye evden çıkıp bara falan gidemezsiniz yani :) Nerde kiminle olduğunu bildikleri için, İstanbul'da çocuğu dışarı çıkan aileler gibi panik halinde olmazlar genelde.
12 Ocak 2009 Pazartesi
Deniz Seki - Sahici 2008
1- Deniz Seki - Pişman Olmadım
2- Deniz Seki - Zirve
3- Deniz Seki - Aptal
4- Deniz Seki - Sahici
5- Deniz Seki - Şaka Değil
6- Deniz Seki - Gurur
7- Deniz Seki - Kayboldum
8- Deniz Seki - Yine Hüzün
9- Deniz Seki - Yeter
10- Deniz Seki - İmkansız
11- Deniz Seki - Bu senin Seçimin
12- Deniz Seki - Eski Bir Şarkı Gibi
13- Deniz Seki - Oyun
14- Deniz Seki - Adaletsiz Seçim
15- Deniz Seki - İçimi Döktüm
Gönderen tugbisimm zaman: 11:12 2 yorum
Etiketler: Aşk Şarkıları, deniz seki 2008, Deniz Seki Son Albüm, deniz seki son albüm dinle, gurur, kayboldum, pişman olmadım, şaka değil, zirve
11 Ocak 2009 Pazar
İki Arkadaş
Çok samimi iki dost ve arkadaslardir. Fakat bir tanesi çok kurnaz ,
atılgan ve hareketli, diğeri ise çok saf , dürüst ve sessizdir.
Bir gün kurnaz olan arkadaş , diğer arkadaşın yanına giderek
işlerinin bozulduğunu söyler ve kendisinden para ister. Samimi dostu
onu hiç kırmaz ve elindeki bütün parayi arkadaşına verir.
Arkadaşı bu parayla islerini düzeltir. Bir süre sonra kurnaz olan
yine arkadaşının yanına gider ve arkadaşının evlenmek üzere oldugu
nişanlısını çok beğendiğini ve kendisine vermesini ister.
Arkadaşı çok şaşırır, ne diyeceğini bilemez.
Fakat aralarında o kadar kuvvetli bir sevgi vardır ki arkadaşına hayır
diyemez, nişanlısını arkadaşına verir.
Zaman içinde Saf olanın işleri bozulur ve birden arkadaşı aklına gelir
( ben ona sıkıştığında iyilik yapmıştım diyerek) arkadaşının iş yerine gider
ve kendisine çalışması için iş vermesini ister.
Arkadaşı ona iş vermez. Bizimki pişmanlık ve üzüntü içinde geri
döner ama yine de arkadaşına kızamaz.
Bir gün sokakta dolaşırken yanına hasta ve yaşlı bir adam yaklaşır. Fakir oldugu için ilaç alamadagını söyler. Bizimki yaşlı adamcağıza
acır, istediği ilaçları alır evine götürüp dinlendirir oturup sohbet ederler bir süre.
Ve kısa bir süre sonra yaşlı adamın öldüğünü duyar. Yaşlı adam çok
zengindir ve bütün mirasını kendisinebırakmıştır. Saf adam artik zengindir.
Biraz da sevdiği dostuna olan kıkgınlığıyla dostunun iş yerinin karşısında bir ev alır ve oraya
yerleşir. Bir gün evinin kapısına dilenci bir kadın çalar. Yaslı
kadın çok aç olduğunu, kendisine yemek vermesini ister.
Bizim saf hiç düsünmeden kadını içeri alır karnını doyurur, Kimsesi
olmadigini ögrendigi kadına ;
Kendisinin de yanliz olduğunu söyler ve bu evde birlikte yaşıyalım, sen
evin islerini ve yemekleri yaparsın der,
yaşlı kadın hiç düsünmeden kabul eder.
Bir süre sonra yaslı kadın bizimkine, kendine uygun bir kız bulup
evlenmesini söyler, Bizimki böyle bir kızı nasıl bulacagını,tanıdığı olmadığını söyler.
Yaşlı kadın ona uygun bir kız tanıdığını ve kendisiyle
görüştütebileceğini söyler.
Görüşmeler sonucunda evlenmeye karar verilir ve dügün davetiyeleri
basılır.
Bizimkisi kırgın olduğu halde çok samimi dostunu yine de
unutamamıştır . Biraz da geldigi konumu görmesi açısından samimi
arkadaşına da davetiye gönderir . Düğün günü gelir çatar . Saf adam
düğün salonunda bir şeyler söylemek isteğiyle mikrafonu alır
ve başlar yaşadıklarını anlatmaya ;
''Eskiden çok sevdiğim bir dostum vardi . Bir gün işleri bozulunca benden
borç para istedi , elimdeki bütün parayı verdim. Evlenmek üzere olduğum nişanlımı çok
beğendiğini söyleyerek benden istedi.İçim kan ağlayarak onu da kendisine
verdim . Çünkü biz gerçek dosttuk onun üzülmesini istemedim.
Işlerim bozulduğunda onun fabrikasına gittim ve çalışmak için
kendisinden iş istedim. o bana is vermedi.
Çok üzüldüm, ama yine de arkadaşıma kızmıyorum. Çünkü biz gerçek
dosttuk.'' Bu konusma üzerine kurnaz olan arkadaşı daha fazla
dayanamaz ve mikrafonu eline alır başlar konuşmaya;
''Benim de bir zamanlar çok sevdiğim bir dostum vardı. Islerim
bozulduğunda kendisinden para istedim,
bütün parasını bana verdi. Sonra ondan nişanlısını istedim, üzülerek
nişanlısını da verdi . Nişanlısını istememin nedeni o kadının
arkadaşıma layık olmamasıydı .(Hayat
kadınıydı )
Kendisi çok saf olduğu için arkadaşımı o kadından bu şekilde
kurtardım. İsleri bozulduğunda gelip benden iş istedi, Arkadaşımı
kendi emrimde çalıştıramazdım, o yüzden iş vermedim. Günün birinde
karşılaştığı yaslı adam benim babamdı. Babam ölmek özereydi, onu arkadaşımın yanına ben gönderdim ve mirasını ona ben bıraktırdım.
Evine gelen dilenci kadın ise; benim annemdi. Ona bakıp iyi yaşamasını
sağlamak için gönderdim.Ve şu anda evlenmekte
oldugu kişi de benim kız kardeşim. Onu arkadaşımla evlenmesine ben
ikna ettim . Değerli misafirler, işte biz böyle dostuz'' .........
ömer köroğlu
5 Ocak 2009 Pazartesi
öylesine yazılmış bir şeyler !
Bir yıl daha geride kaldı. Bir sene içinde kimbilir neler değişti farkettiğim yada etmediğim. Yılbaşında Özgündeydik. Yedik, içtik, güldük kısacası eğlendik ama diğer günlerden bir farkı yoktu sanki. Ne biliim heyecanlanmam falan mı gerekiyordu acaba??
Yeni yılın en güzel tarafı 4,5 gün tatil yapmamdı heralde:)) Aman tatil dediğimde evdeydim öyle dışarı çıkıp gezmedim. Bütün gün oturdum Six Feet Under'ı bitirdim. Ne muhteşem bir diziydi ya. Çok üzülüyorum bitmesine. 5 sezon oynamış bu dizi hep duyuyordum ama izlemek 2008 e kısmetmiş :) Dizide herkes sex manyağı ve deli :) her bölümün başında biri ölüyor. O kadar ölüm senaryosunu nasıl bulmuşlar hayret ettim. :) Dexter'dan tanıdığım Micheal C. Hall Six Feet Under'da bir eşcinseli canlandırmış. Dexter'ı önce izlediğim için her bölümde hareketlerine kahkahalarla güldüm. Dizilerimin çoğu ara verdi çok sıkıldım artık başlasalar diyorum
İzlediğim diziler:
- Tabiki Lost ( dizi araya girdiğinden beri 5 defa izledim bütün sezonları ama biraz daha geciktirirlerse sanki yeni bir dizi başlıyormuş gibi izleyeceğim. )
- Dexter ( eşcinsel katilim benim :) )
- Super Natural ( Bu kardeşler çoookkk hoşuma gidiyor)
- Prison Break (artık baymaya başladı izlerken sıkılıyorum)
Bu aralar inşallah Nip Tuck' a başlayacağım :))
Takip ettiğim yerli diziler:
- Aşk-ı Memnu
- Yaprak dökümü
- Kurtlar Vadisi
- Hatırla Sevgili ( Tüm bölümlerini CD'ye çektirdim. Arada tekrar izliyorum :) )
Bu kadar çok diziyi takip etmemden dolayı sanki hiç TV'nin başından kalkmıyor gibi dursamda öyle değil malesef takip ettiğim yerli diziler sadece 2 günümü alıyor. ( çarşamba ve Perşembe ) Diğer dizileri CD'den ya da indirerek takip ettiğim için canım sıkıldıkça açıyorum.
Tam bir sinema filmi ve dizi tutkunuyum aynı zamanda kitap okumaya bayılıyorum. Yazarın ağzından kendi hayal dünyamı kuruyorum. O bana temel öğeleri veriyor bense hikayeden kendi filmimi çekiyorum. Bu yüzden Kurtlar İmparatorluğu'nun filmini beğenmedim. Benim hayalimdeki kadına benzememesi, hayal ettiğim ortamdan uzak olması ne biliim işte. Kitabı filmden bin kat daha güzeldi. Belki filmde detaylar tam olarak aktarılamıyor bu yüzden olabilir mi ? :) Keşke zamanım olsa da tiyatroya da gidebilsem :(
Gönderen tugbisimm zaman: 14:53 0 yorum
Etiketler: aşk-ı memnu, dexter, film, hatırla sevgili, kitap, kurtlar vadisi, lost, prison break, sinema, six feet under, super natural, yaprak dökümü